Hibrit Çalışma Modeli Nasıl Uygulanmalıdır?

Begüm Karslıoğlu avatarı

Dijitalleşmenin etkisiyle birlikte iş alanında bazı yenilikler gözlenmiştir. Bunlardan biri hibrit çalışma modeli olarak öne çıkmaktadır.

Dijitalleşmenin etkisi ile birlikte birçok alanda olduğu gibi iş sektörü alanında da birtakım yenilikler meydana gelmiştir. Bunlardan biri hiç şüphesiz yeni meslek modelleri arasında yer alan hibrit çalışma modeli olarak öne çıkmaktadır. 

Özellikle pandeminin küresel çapta yarattığı etkiler uzaktan çalışma modellerinin daha da önem kazanmasına neden olmuştur. Hibrit çalışma modeli de pandemi ile birlikte ön plana çıkan yeni iş modellerinden biridir.

Hibrit çalışma, karma bir model olarak bilinmektedir. Ancak sağladığı kolaylıklar vesilesiyle gerek işveren gerek çalışanlar açısından birçok avantaj sağladığı söylenebilir. Bu esnek çalışma modeli, haftanın bazı günlerinin iş yerinde bazı günlerinin ise iş yeri dışında bir yerde çalışmayı gerektiren bir çalışma modelidir. Bu iş modeli sayesinde çalışan kişiler kendilerini daha özgür hissedebilmektedirler. Nitekim iş modelinin gereği belli zamanlarda iş yeri dışında çalışmak kişilerin sosyalleşmesine katkı sağlayabilmektedir. Öte yandan iş yeri dışında da kendi çalışma ortamını yaratma şansına sahip olan kişiler haliyle kendilerini daha özgür hissedebilmektedirler.

Hibrit çalışma sürecinin diğer yeni meslek modellerine göre ikili bir süreç olduğundan bahsetmek mümkündür. Yüz yüze çalışma ortamı dediğimiz fiziksel iş ortamı ile tamamen uzaktan çalışma dediğimiz (örneğin freelancer olarak çalışanlar gibi) meslek alanının tam ortası olarak kabul edilebilir. Öyle ki başta da belirttiğimiz gibi hibrit çalışma sistemi hem iş yerinde çalışmayı hem de iş yerinin dışında bir yerde çalışmayı gerektirmektedir. Bu nedenle uzaktan çalışma modeli ile karıştırılmamalıdır. 

Hibrit Çalışma Modeli Nasıl Uygulanmalıdır?

Hibrit çalışma modelinin standart bir uygulanma metodu yoktur. Çalışma saatleri ve günleri işveren tarafından belirlenmektedir. Örneğin bu süreçte üç gün evde çalışan bir personel diğer iki gün iş yerinde bulunabilmektedir. Ancak hibrit çalışma modelinde önemli olan ofis ortamındaki çalışan personel sayısının ve çalışma saatinin en aza indirgenmesidir.

Hibrit çalışma modeli özellikle pandemi ile birlikte daha fazla önem kazanmıştır. Birçok kurumsal şirket bu modeli benimsemiş ve geçiş yapmaya hazırlanmıştır. Tam da bu noktada hibrit çalışma modeline geçerken dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durmak yerinde olacaktır.

Hibrit Çalışma Modeli: Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Hibrit çalışma modeline geçiş yapan iş yerleri gerek kendileri açısından gerek personeli bakımından birçok avantajı elde etmektedirler. Daha özgür ve rahat bir ortamı mümkün hale getiren hibrit çalışma ortamına geçiş yapmak elbette bazı önemli noktaları da beraberinde getirmektedir. Bunlar arasında iletişim, güven ve empati başlıkları dikkat edilmesi gereken ve üzerinde hassasiyetle durulması gereken üç önemli öğe olarak öne çıkmaktadır.

  • Diğer tüm yeni meslek modellerinde olduğu gibi hibrit çalışma modelinde de iletişim olmazsa olmaz öğeler arasında yer almaktadır. Çalışan kişiler iş yeri dışındaki mesailerini farklı ortamlarda yapacakları için iletişim süreçlerine özen göstermeleri gerekmektedir. Aksi takdirde istenmeyen problemlerle karşılaşmak iş akışı açısından negatif etkiler yaratabilir.
  • Güven öğesi de hibrit çalışma sürecinde oldukça önemlidir. İş akışının sağlıklı ilerleyebilmesi ve iş veriminin artması anlamında her şeyden önce karşılıklı güvenin sağlanması gerekmektedir.
  • Üçüncü önemli öğe ise empatidir. İş sürecinde özellikle işverenlerin çalışanlarına karşı daha duyarlı ve anlayışlı olmaları beklenmektedir. Bu anlamda, hibrit çalışma modelinde empati yeteneği gelişmiş işverenlere ihtiyaç duyulması son derece önemlidir.

Hibrit İş Modelinin Sağladığı Yararlar Nelerdir?

Yarı iş yerinde yarı iş yeri dışında çalışma prensibini gerektiren hibrit iş modelinin hem işverenlere hem de işçilere sağladığı birkaç avantaj bulunmaktadır. Hibrit çalışma modelinin az maliyetli bir meslek modeli olduğu söylenebilir. Bu anlamda, işverenlerin maddi anlamda yükü hafifleyebilmektedir. Öyle ki haftanın belirli günlerinde iş yeri dışında çalışıldığı düşünüldüğünde elektrik, su, güvenlik gibi sabit giderlerin oranı düşüş göstermektedir.

Hibrit çalışma modelinin sağladığı avantajlardan biri de çalışan kişilere yönelik olmasıdır. Öyle ki bu iş modeli ile birlikte çalışan kişiler kendilerini daha rahat ve özgür hissetmektedirler. İş yeri dışındaki çalışma mesailerini diledikleri yerde tamamlamayı planlayan çalışanlar nerede ve ne zaman çalışacakları konusunda kendilerine özgür bir alan yaratabilmektedirler.

Zaman tasarrufu bakımından da birtakım avantajlar söz konusudur. Özellikle kalabalık şehirlerde yaşayan kişilerin kurumlara ulaşabilmek adına her gün belirli bir süreyi yolda harcadıkları göz önünde tutulduğunda hibrit çalışma modelinin bu durumu değiştirdiği çok rahatlıkla söylenebilir. Zaman konusunda bir diğer avantaj ise çalışan kişinin kendi iş becerisi ile ilgilidir. Nitekim elindeki işi erken bitirirse arta kalan zamanı kendi ihtiyaçları için harcayabilir.

İş yeri ortamının daha gürültülü, stresli ve kalabalık bir ortam olduğu bilinmektedir. Hibrit modelde ise uzaktan çalışma ortamı itibariyle kişinin kendi çalışma sahasını inşa etmesi ve çalışma yerini seçmesi işine odaklanma konusunda lehine çevrilmektedir. Böylece işine daha sağlıklı odaklanan kişiler iş veriminin de artmasını sağlayabilmektedirler.

Hibrit İş Modelinin Dezavantajları Var mı?

Hibrit meslek modelinin gerek işverenlere gerek işçilere yönelik birtakım avantajları olduğu gibi dezavantajları da bulunmaktadır. Yapılan saha araştırma verilerine göre özellikle iş yeri dışında çalışan kişilerin odaklanma problemi yaşadıkları belirtilmektedir. Öte yandan iş yeri dışında çalışma süreci belli bir saat kavramını gerektirmediği için bu da mesai saatini kavramının yok olması anlamına gelmektedir. 

Son olarak yukarıda da belirttiğimiz hibrit çalışma iş akışında dikkat edilmesi gereken üç önemli öğenin olduğunu söylemiştik. Bu anlamda sağlıklı iletişimin kurulamaması, karşılıklı güven ağının oluşturulmaması ve empati yeteneğinin gelişmemesi gibi kritik durumlar halinde iş verimi azalabilmekte ve işverenler ile çalışanlar arasında bazı sorunlar nüksedebilmektedir. Yine çalışanların kendi aralarında da benzer problemler görülebileceği de araştırma verilerinin bulguları arasında yer almaktadır.

Begüm Karslıoğlu avatarı

Jobtogo İletişim Formu