Begüm Karslıoğlu
Günümüzün hızla değişen teknoloji dünyasında startup'lar için en büyük zorluklardan biri de sınırlı kaynaklarla maksimum verimliliği nasıl sağlayacakları konusudur. Bu noktada ortaya çıkan low-code ve no-code platformları, teknolojiye erişim işlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak isteyen girişimciler için önemli araçlar haline gelmiştir. Fakat her iki yaklaşımın da kendine özgü avantajları ile sınırlamaları vardır. Siz de startup'ınız için hangi platformun uygun olacağı konusunda merak içerisindeyseniz, platformların temel farkları, avantajları ve potansiyel zorluklarını içerikte bulabilirsiniz.
Low Code Nedir?
Uygulamaların hızlı şekilde oluşturulmasına olanak tanıyan, minimum elle kodlama gerektiren yazılım geliştirme yaklaşımı Low-code olarak tanımlanır. Yaklaşım, görsel geliştirme araçları ile birleşen sürükle-bırak özelliklerini kullanarak geleneksel programlama yöntemlerine olan bağımlılığı azaltır. Low-code platformlarının grafik kullanıcı arabirimleri, iş analistleri, proje yöneticileri, resmî kodlama deneyimi sınırlı olan diğer profesyonellerin iş süreçlerini etkili şekilde yönetmelerini sağlar.
Karmaşık kodlama gerektirmeyen ya da hiç ihtiyaç duyulmayan bir yapı sunan platform,, deneyimli geliştiricilerin iş yükünü hafifletmeye yardımcı olur. Geleneksel yazılım geliştirme süreçlerinin aksine low-code çözümler, belirli programlama dili konusunda uzmanlık gerektiren darboğazları ortadan kaldırarak uygulama geliştirme sürecini hızlandırır. Bu sayede geliştiriciler daha kısa sürede daha fazla işi tamamlayabilirler.
Low-code çözümler, görsel tümleşik geliştirme ortamları (IDE), yerleşik veri bağlayıcıları, API'ler ve kod şablonları gibi özellikler sunar. Bu sayede de hem amatör hem de profesyonel geliştiricilerin, uygulama geliştirme sürecine daha kolay katılımlarını sağlar. Dahası, DevOps süreçlerini geliştirerek yenilik ve uygulama geliştirmede daha fazla zaman kazanılmasına olanak tanır.
No Code Nedir?
Java, Python gibi programlama dillerinin ayrıntılı bilgisine ihtiyaç duymadan, kullanıcıların kendi yazılımlarını oluşturabilmelerini sağlayan platform yaklaşımına "No-code" adı verilir. Teknoloji dünyasında büyük bir dönüşümü temsil eden bu yapı sayesinde yazılım geliştirme süreci, sadece kod yazma becerilerine sahip kişilere özgü bir alan olmaktan çıkmış çok daha geniş kitleye açılmıştır. No-code platformlar, kullanıcı dostu arayüzler sayesinde teknik bilgisi olmayan ya da programlama konusunda deneyimsiz olan kişilerin bile kendi uygulamalarını tasarlamalarına olanak tanır. Çünkü bu tür araçlar, genellikle sürükle-bırak mantığına dayalı görsel arayüzlerle donatılmıştır. Böylece kullanıcılar uygulamalarını görsel olarak tasarlayabilir, iş mantığını kolayca tanımlayabilirler.
No-code gelişimi, teknoloji dünyasında bir nevî demokratikleşme olarak görülebilir. Teknoloji fobisi olan kişilerin bile başarılı yazılım geliştiricileri olmalarını mümkün kılan no-code araçlarının yaygınlaşması, mevcut yazılım geliştiricilerinin işlerini kaybetmeleri anlamına gelmemelidir. Aksine deneyimli programcılar ve teknik olmayan kullanıcılar arasında iş birliği oluşturabilir. Örneğin, deneyimli geliştiriciler daha karmaşık ve özelleştirilmiş çözümler üzerinde çalışırken; no-code araçlar işletmelerde daha geniş kullanıcı kitlesinin kendi ihtiyaçlarına yönelik basit uygulamalar geliştirmesine imkân tanır.
Low-Code ve No-Code Farkları
Low-code ve no-code platformlarının her ikisi de yazılım geliştirme sürecini basitleştirmeyi amaçlayan platformlar olmasına rağmen, aralarında önemli farklar vardır. Temelde kullanıcıların teknik beceri düzeyleri ve platformların sağladığı esneklik derecesi üzerine kurulu olan farklar şu şekilde özetlenebilir:
Low-Code
Low-code platform, temel programlama bilgisi gerektirebilir. Kullanıcıların, uygulamalarını özelleştirmek ve daha karmaşık işlevler eklemek için bazı kodlama becerilerine ihtiyacı olabilir.
Kullanıcılara daha fazla özelleştirme ile esneklik sunar. Geliştiriciler, uygulamalarını işlerinin spesifik ihtiyaçlarına göre düzenleyerek gelişmiş işlevler ekleyebilir.
Genellikle profesyonel geliştiriciler ile teknik bilgisi olan kullanıcılar tarafından tercih edilir. Çünkü daha karmaşık uygulamaları hızlı şekilde oluşturmak için idealdir.
Geliştirme süreci, bazı manuel kodlama gerektirse de geleneksel kodlama süreçlerine kıyasla daha hızlıdır.
No-Code
No-code platform, kullanıcıların teknik bilgiye ihtiyaç duymadan uygulamalar oluşturmasına olanak tanır. Kullanıcı arayüzü, sürükle ve bırak gibi basit araçlarla işlevsellik eklemeyi kolaylaştırmıştır.
Sıklıkla low-code platformlara göre daha az özelleştirme ve esneklik sunar. Bu da platformun kullanımını basitleştirir. Fakat aynı zamanda kullanıcıların uygulamalarını ne kadar özelleştirebileceklerini sınırlar.
İşletme analistleri, proje yöneticileri ve teknik olmayan kullanıcılar için uygundur. Geliştirme süreci tamamen görseldir ve kullanıcıların kodlama bilgisi olmadan uygulamalar oluşturmasını mümkün hale getirir.
Low-Code ve No-Code Avantajları
Modern işletmeler için önemli faydalar sunan low-code ve no-code geliştirme platformları bazı zorlukları da beraberinde getirir. İşletmelerin doğru araçları seçmelerine ve beklentilerini yönetmelerine yardımcı olabilmek için her iki platformun sahip olduğu avantajlar bilinmelidir. Bunlara göz atacak olursak:
Her iki platform da geleneksel kodlama yöntemlerine göre çok daha hızlı uygulama geliştirme imkanı sunar. Lullanıcılar ön hazırlanmış bileşenleri sürükleyip bırakarak ve bağlayarak hızla uygulamalar oluşturabilirler.
Daha az geliştirici gereksinimi ve daha kısa geliştirme süreleriyle maliyetleri önemli ölçüde azaltır. Özellikle no-code, teknik bilgisi olmayan kişilerin de geliştirme sürecine katılmasını sağladığından işgücü maliyetlerini düşürür.
No-code araçları, kullanımı kolay arayüzleri sayesinde temel bilgisayar becerilerine sahip herkes tarafından kullanılabilir. Low-code platformlar ise basitleştirilmiş geliştirme süreci sunarak teknik olmayan kullanıcıların da projelere katılmasını kolaylaştırır.
Birden fazla takım üyesinin aynı projede eş zamanlı olarak çalışmasına olanak tanıyarak verimliliği artırır.
Low-Code ve No-Code Dezavantajları
Low-code ve no-code platformların avantajları yanı sıra dezavantajları da mevcuttur. Bunlar şu şekildedir:
Kodlama eksikliğine rağmen yüksek derecede özelleştirme imkanı sunar. Kullanıcılar, özel gereksinimlerini karşılayacak uygulamalar oluşturabilir.
Platformlar, bazı özelleştirme seviyeleri sunsa da geleneksel kodlama yöntemleri kadar esnek olmayabilirler. Özellikle karmaşık projelerde sınırlamalar yaşanabilir.
No-code araçlar, karmaşık uygulamalar için gereken tüm işlevselliği sunmayabilir. Benzer şekilde low-code da bazı karmaşık fonksiyonları kısıtlayabilir.
Belli bir no-code ya da low-code platformunu seçmek o platforma bağlı kalma riski taşır. Başka bir deyişle, diğe platforma geçiş yapmayı zorlaştırabilir.
Önceden oluşturulmuş bileşenlere dayalı olan platformlar, kodda güvenlik açıklarına yol açabilir.
Özellikle karmaşık uygulamalar için zayıf performans sergileyebilirler.
Low-code geliştirme, önceden hazırlanmış bileşenleri ve şablonları kullandığından geliştiricinin uygulama üzerindeki kontrolünü azaltabilir.
Platformlar, özellikle eski sistemler ya da aynı platformda oluşturulmamış üçüncü taraf uygulamalarla entegrasyon konusunda zorluklar yaşayabilir.
Low-Code ve No-Code Platformların Kullanım Alanları
Low-code ve no-code platformların kullanım alanları son derece geniştir. Çeşitli sektörlerde ve işlevlerde değer katan platformlar, işletmelerin etkili şekilde dijital dönüşüm gerçekleştirmelerine imkân tanırken, teknolojiye erişimi daha geniş kullanıcı kitlesine açabilir. Yani, işletmeler, low-code ve no-code platformları kullanarak karmaşık iş süreçleri ile iş akışlarını otomatikleştirerek yönetebilir. Örneğin, insan kaynakları departmanları çalışan onboarding süreçlerini, performans değerlendirme sistemlerini ya da izin yönetim sistemlerini bu platformlar üzerinden kolayca tasarlayabilir. Finans departmanları ise fatura işleme ve mali raporlama süreçlerini otomatikleştirmek için no-code araçlarını kullanır. Manuel hataları azaltan bu süreç, verimliliği artırır ve çalışanların daha stratejik görevlere odaklanmasını sağlar.
Müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) ve müşteri deneyimini iyileştirme konusunda da geniş imkanlar sunan low-code ve no-code platformlar özellikle pazarlama departmanlarında etkilidir. İlgili departmanlar araçları kullanarak müşteri veritabanlarını yönetebilir, kişiselleştirilmiş pazarlama kampanyaları oluşturabilir ve müşteri etkileşimlerini izleyebilir. Ayrıca müşteri hizmetleri departmanları, platformlar aracılığıyla müşteri destek taleplerini yöneterek sıkça sorulan sorular için otomatik yanıt sistemleri geliştirebilir. Bu yaklaşım müşteri memnuniyetini artırırken işletmelerin müşteri verilerinden daha etkili şekilde yararlanmalarını sağlar.
Low-code ve no-code platformları ayrıca eğitim ve öğrenme yönetim sistemleri, envanter yönetimi, tedarik zinciri yönetimi ve hatta belirli sektörlere özgü uygulamalar gibi alanlarda da kullanılır. Çünkü platformlar, işletmelerin dijital yeteneklerini geliştirmelerine ve operasyonel verimliliklerini artırmalarına olanak tanıyan güçlü araçlardır.
Low Code ve No-Code Araç Örnekleri
Son yıllarda hızla popülerleşen ve çeşitlenen low-code ve no-code araçlar kategorisinde öne çıkan bazı örnekler şunlardır:
OutSystems
Kurumsal düzeyde uygulamalar oluşturmak için kullanılan güçlü low-code platformudur. Mobil ve web uygulamaları geliştirmek için geniş özellikler sunar. Özellikle büyük ölçekli işletmeler arasında popülerdir.
Mendix
Çok yönlü bir low-code geliştirme platformudur. Kullanıcı dostu arayüzü, işletmelerin hızlı şekilde uygulamalar oluşturmasına olanak tanır. Ayrıca IoT ve AI gibi ileri teknolojilere entegrasyon imkanları sunar.
Microsoft Power Apps
Kullanıcıların kolayca özelleştirilebilir iş uygulamaları oluşturmasına imkan tanıyan platformdur. Microsoft 365, Dynamics 365 ve Azure gibi diğer Microsoft hizmetleriyle sorunsuz şekilde entegre olur.
Wix
Kullanıcıların sıfırdan web siteleri oluşturmasına olanak tanıyan popüler no-code web geliştirme platformudur. Kullanımı kolay olan sürükle ve bırak arayüzü, özelleştirilebilir şablonlar ile çeşitli eklentiler sunar.
Bubble
Karmaşık interaktif web uygulamalarını kodlama bilgisi olmadan oluşturmak için kullanılır. Veritabanı oluşturma, kullanıcı arayüzü tasarımı ve API entegrasyonları gibi özellikler sunar.
Zapier
Farklı web uygulamaları arasında otomatik iş akışları oluşturmak için kullanılan no-code aracıdır. Kullanıcılar, çeşitli uygulamalar arasında veri aktarımı ile görev otomasyonu için "Zaplar" (otomatik işlemler) oluşturabilirler.
Low-code ve No-code Platformların Start-Up Uygulaması
Startup ekosistemine özgü zorlukları ele alarak, girişimlerin verimli şekilde büyümesine yardımcı olan low-code ve no-code platformlar, startup'lar için sunduğu avantajlar ve uygulama alanları sayesinde girişimlerin piyasaya sürülme sürelerini kısaltmalarına, kaynaklarını daha etkin kullanmalarına ve esnek şekilde inovasyon yapmalarına olanak tanır. Platformların start-up’lar için sunduğu avantajlar şunlardır:
Startup'lar genellikle hızlı hareket etmek zorundadır. Low-code ve no-code platformlar fikirlerini hızla prototiplere dönüştürmelerini ve bunları gerçek ürünler haline getirerek piyasaya çabucak sunmalarını sağlar. Bu da rekabetçi bir pazarda avantaj elde etmek için ciddi öneme sahiptir.
Girişimler genellikle sınırlı kaynaklara sahiptir. Platformlar, daha az teknik personel ile daha fazla iş yapılmasına olanak tanır. Böylece startup'lar mühendislik ekiplerine büyük yatırımlar yapmadan uygulama geliştirebilirler.
Startup'ların ihtiyaçları hızla değişebilir. Low-code ve no-code platformları, hızlı değişiklikler ile uygulamaların ölçeklendirilmesi için esneklik sunduğundan startup'lar, iş modelindeki değişikliklere ya da pazar taleplerine hızla yanıt verebilirler.
Kullanıcı geribildirimlerine dayalı olarak hızla etkileşimde bulunma ve ürünü iyileştirme imkanı sunar. Startup'lar, müşteri ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve ürünlerini buna göre şekillendirmek için bu esnekliği kullanabilir.
Startup'lar, müşteri veritabanlarını yönetmek, satış süreçlerini otomatikleştirmek ve müşteri etkileşimlerini izlemek için bu platformları kullanabilirler.
Pazarlama otomasyon araçları ve sosyal medya yönetimi, startup'ların hedef kitlelerine ulaşmalarını ve marka bilinirliklerini artırmalarını sağlar.
Özellikle e-ticaret alanında faaliyet gösteren startup'lar, online mağazalarını ve sipariş işleme sistemlerini kolaylıkla kurarak yönetebilirler.
İş akışları, faturalandırma, envanter yönetimi ve diğer iç iş süreçleri kolayca otomatikleştirilebilir. Böylece zaman ve kaynak tasarrufu sağlanır.
Low-code ve no-code platformlarının işletmelere sağladığı avantajlar iş süreçlerini hızlandırırken, operasyonel verimliliği artırma ve dijital dönüşümü kolaylaştırma gibi önemli faydalar sunar. Tam da burada devreye giren Jobtogo freelancerları doğru işverenlerle buluşturarak, dinamik dijital dünya içerisinde yerinizi almanızı sağlar. Siz yaratıcı projelerinize odaklanırken Jobtogo fatura ve sözleşme işlemlerinizi üstleniyor. Siz de dijital dönüşümün avantajlarından yararlanmaya başlamak ve iş süreçlerinizi yeniden şekillendirmek istiyorsanız, Jobtogo ile hemen bağlantıya geçerek dijital dünyanın sınırlarını zorlayın!